23 Ocak 2010 Cumartesi

İSTEYİN


İsteyin
Özgürüm,karnım acıktı,
mutluyum bir bardak su buldum ,
kimseyi kırmadım,
kimsenin hakkı bendeki değildi,
karnım doydu azıcık,
kimseye yalan söylemedim,
dalından meyva kopardım,
güneş doğuyordu,
kimseyi aramadım,
bir suya soktum ayklarımı ,
öğlendi,serindi,
kimseye aldırmadım,
kimsede aldırmadı bana,
özgürüm çünkü,
imrenmeyin,
isteyin…

BAHANE

Hep bi yalnız kalma sevdası
biliyorum anlamsız.
Gündüzlere geçse lafım
gecelere geçmiyor işte.
O ay ışığı kafamı karıştırmasa,
ya da denizden ufak ufak patlayan köpük sesleri gelmese
ya da kaçan bir güvercinin kanat sesi kımıldamsa içimde
bende istemzdim ozaman yalnızlığı.
Ama hoşlandığın şey
senin olandır derim ben.
Ben yalnızlıkdan hoşlandım
yalnıızlık benden…

14 Ocak 2010 Perşembe

Gökyüzündeki Pamuklar






Bazen beyaz,bazen siyaha yakın,
Bazen masum,sevimli.Bazen korkutucu,ürpertici,
Kimi seyrederken bir şekil yaratmaya çalışır...

Gökyüzünün hakimidir.
En güzel havalarda gelip,güneşi bile arkasına alır,
Rüzgâr,fırtına herkesi evine,kapalı yerlere gönderir,
İnsanları mutlu da eder perişanda.

Dolu,yağmur,fırtına.
Yağmur=Hayatın devam etmesi için önemlidir aslında,
Çoğuda canlılara zarar verir.
Bunlar insanları pek memnun etmese de faydaları çoktur...

Bu kapalı hava gece daha da korkutucu olur.
Aralarındaki kavgaları çok heybetli çok sesli.
Herkes şahit olur,kişi uzaklardan izler,kimi hiç yanaşmaz.

İnsanları en çok sevindiren,
Doğanın muhteşem olaylarından birininde üreticisidir.
Sabah okula,işe gitmek için uyananlar,
Perdenin arasından havanın durumuna bakarken,
Birde onu görünce mutlu olmayan yoktur.

Kardan adam ,kartopu herkesi neşelendirir.
Hiç bir kar tanesi birbirine benzemez,
Yere düşene kadar birbirlerine hiç değmezler.

Bulutlar...
Genelde herkesin dediğidir,"onlara dokunabilsen,üzerlerinde otursam"
Sadece çizgi filmlerde olsada,
Düşünmesi,hâyâl etmesi bile güzeldir.

Gün Batımı





Günün en güzel saatinde,
Deniz ve gökyüzü arasında,
Gökyüzünü bırakıp denize eğilimi,
O turuncu ve pembe renklerin ahengi,
Ertesi günün habercisi.

Sahilde günbatımını izlemek,
Yalnız veya sevdiğinle,
Dertlerini o an için unutup,
Güneşin hareket ettiğini daha iyi görmek için,
Dikkatlice güneşin en etkisiz halini çıplak gözle gözlemek.

Bir yanda denizde sandallarıyla balıkçılar,
Akşam serinliğinde ağ atanlar,oltalarıyla balık tutanlar.
Kimi zevk için kiminin ekmek parası,
Her halükârda bol balık,
Mutlu eder eve dönerler.

Zevk için balığa giden ve az balık tutanlar ise,
Eve dönüşte "Hepsini ben tuttum" demek için,
Balıkçıdan bir iki kilo balık alırlar,
Eve eli boş dönmemek,
Aileyle güzel bir gün sonu geçirmek için...

9 Ocak 2010 Cumartesi

İnternet Ve Bilgisayar Neler Getirdi ,Neler Götürdü

İnternetin hayatımızdaki kolaylıkları malum....istediğimiz bilgiye anında ulaşma,uzaktaki arkadaşlarımızla,akrabalarımızla sesli ve görüntülü görüşmek.Yazılar,sunumlar,videolar,resimler vs. vs. en basitinden bunları yapmak bilgisayar ve internet yardımıyla ortaya çıkarmak kolaylaştı ve basitleşti.Hiç tanımadığımız,görmediğimiz kişilerle ortak ilgi alanlarımız olan kişilerle tanışılıp konuşulabiliyor,buluşmalar yapılabiliyor...

Film,müzik vb. şeyleri televizyon programlarını kaydedip kendi arşivimizi neredeyse bedavaya oluşturabiliyoruz...

Bilgisayarın başında oturarak neredeyse Dünya'nın her yerine ulaşabiliyoruz...

İyi ,hoş bunlar güzelde internet hayatımıza girince ne gibi güzellikleri kaybettik veya kaybediyoruz:
Sosyal yaşantılar azaldı.Sinemalarda düşüşler meydana geldi örnek verecek olursak.Çünkü vizyona giren filmlerin çoğu en geç bir hafta içerisinde internet sitelerinde bulunuyor.Ordan indirip bilgisayar başında veya cdlerle çoğaltarak izleyebiliyoruz.Önceki senelerde teknolojinin bu kadar yaygın olmadığı zaman "YAZLIK" sinemalar vardı.Aileler eşler toplanıp hep beraber film izlemeye gidilirmiş bunun güzelliği,duygusu ayrı bir güzel olsa gerek.
Müzik ve filmlerde aynı şekilde fazla teknoloji olmadan filmler ve müzikler gerçek hayattan yapılırdı.Bu eskimeyen klasikleşmiş film ve müzikler günümüzde de üzerinden yıllar geçse de dinlenen izlenen filmler var.
Plaklar,kasetler bunların koleksiyonu yapılır özenle korunurdu.günümüzde pek kalmadı.


Gelelim yazılı olanlara:Mektup...Kendi el yazımız ile daha anlamlı oluyor alan kişi tarafından da özel olduğu hissettirilir.Bayramda ,seyranda üzeri değişik resimlerle süslü kartlar göndermek ne kadar hoş ve güzel.Uzak şehirlerdekiler için mektup beklemek heyecanla ve merakla beklenir postacının gelmesi beklenirdi.Bu güzelikler saymakla bitmez...

İnternet hayatımızı kolaylaştıran bir araç,hızla artarak da devam ediyor.Fakat bu yenilikler geçmişi hızlı bir şekilde unutturuyor.Çok az kişi bunu yaşatmaya, bu eskileri unutmamaya unutturmamaya çalışıyor.
Zorunlu olarak interneti kullanıyoruz:sınav sonuçlarını öğrenmek,her türlü konuda başvurular yapmak gerekiyor.Ödevler bile bilgisayar çıktısı olarak isteniyor.
Daha sonra çocuklar bilgisayar başından kalkmıyor diye şikayet ediliyor.
Dönemimizde bunun nedenleri iş,öğretim vs. gibi koşullara bağlı olsa da akrabalar fazla görüşemez nile oluyor,biri bi şehirde diğeri ayrı biyerlerde...Böyle oluncada yeni nesil gençler,çocuklar akrabalarını bile çok iyi tanımıyor bir araya gelince birbirlerine alışmaları zaman alıyor.Geçmişte kalabalık aileler aynı evde tüm aile fertleri ...... televizyonun olmadığı dönemler muhabbetler sohbetler ne kadar güzelmiş....

Neyse say say bitmez geçmişi de geri getiremeyeceğimize göre bu teknoloji alıp başını gidiyor.Bakalım zaman daha neler göstericek.
İnternet yararlı olduğu kadar da zararlı bir çok değeri de yok ediyor....

4 Ocak 2010 Pazartesi

Kanal-i-zasyon Film Müziği




Video klibi buradan izleyebilirsiniz:
http://www.facebook.com/video/video.php?v=221702427139



rüzgârın oğlu İmdat hadi cilalala parlat
plazanın camları gündüz gece
TV'ni hayranı hafif bozuk aksanıama vurur doksanı her seferinde
kaplar ekranı her biri reyting canavarı
şovlar KANAL-İ baby burada olaylar
Kanaliza ol ve bak keyfine
soruyu bilemeyene 500 tokat var
anlamaya çalış önce yok deme akıl fikir
yüzüne tükürülecek adam da irkilir
boş musun dolu musun bilmem ama
asabiyet meydanı bu herkesi delirtir
evcil insan yavrusu besler gibi ne o
hayvanım olur musun telemahalle gibisi yok
dedikodu gırla hadi bakın uzun eşşek ne durumda
tuvaletteyiz asıl sifona
bırak anteni geç çanağı kurak
kanalizasyona sokulmaz ayak
gördüklerin korkulu rüyareytingi kap gözleri boya
kanalize ol gözleri boya

1 Ocak 2010 Cuma

Gloria Gaynor-İ Love You Baby

You’re just too good to be true
Can’t take my eyes off of you
You’d be like heaven to touch
I wanna hold you so much
At long last love has arrived
And I thank God I’m alive
You’re just too good to be true
Can’t take my eyes off of you
Pardon the way that I stare
There’s nothing else to compare
The sight of you leaves me weak
There are no words left to speak
So if you feel like I feel
Please let me know that it’s real
You’re just too good to be true
Can’t take my eyes off of you
I love you baby and if it’s quite all right
I need you baby to warm the lonely nights
I love you baby, trust in me when I say
Oh pretty baby, don’t bring me down I pray
Oh pretty baby, now that I’ve found you stay
And let me love you baby, let me love you